SEVR DÜZENİ VE LOZAN

[Erdinç YAKASIZ]

Sevr ve Lozan

İnsanlık tarihi boyunca birçok savaşlar olmuş ve bu savaşlar bir şekilde son bulmuştur. Yapılan antlaşmalar olmuş ve bir dizi önlemler alınmıştır. Antlaşmalar genellikle iki tarafın birbirine karşı silah bırakması amacıyla ya da kalıcı bir şekilde barış sağlamak amacı güdülerek yapılır. Ama tarih sahnesi, ne Sevr gibi bir antlaşma görmüş ne de yaşamıştır. Sevr “ teslimiyetin belgesidir”. Bir toplumu, milleti yok etme, tarih sayfasından silme çabasının ürünüdür.

Sevr: bir yıkılma, bir dağılma, bir yok oluş belgesi olarak tarihimizin ve dünya tarihinin en acı sayfalarından birine kara bir leke olarak yazılmıştır. Milletlerin tarihleri boyunca yorgun düştükleri, harap bir durumda kaldıkları olmuştur. Özellikle Türkler bu zor durumlardan kolayca çıkmasını bilmiştir. Bu durumunda tarihimizde birçok örneği bulunmaktadır. Ergenekon Destanımız bu durumun ilk örneği, Kurtuluş Savaşımız ise bunun son örneğini teşkil etmektedir. Tarihte hiçbir zaman zalime boyun eğmemiş bir milleti zincirlerle tutsak etmek mümkün müdür? Sorarım. Akif’inde dediği gibi: “Hangi çılgın bana zincir vuracakmış şaşarım!”

İşte Lozan bunun simgesidir. Türk Milleti’nin zincirlerini kırışının, tüm dünyaya; ben zulme, barbarlığa, emperyalizme karşı boyun eğmeyeceğim diye haykırışının bir sembolüdür. Lozan Türkiye Cumhuriyeti’nin tapusudur. Lozan’ a verilecek olan en ufak yara daha sonra büyüyecek ve inanın Sevr’e dönüşecektir. Sevr’in kabulü mümkün değildir. Lozan Türk’ün iradesini, Hâkimiyet-i Milliye’sini göstermiştir. Ulu Önder, Aziz Komutan Gazi Kemal ATATÜRK’ÜN “ 40 asırlık Türk yurdu” diye tabir ettiği bu topraklar üzerinde sömürücü bir devletlere yer yoktur ve olmayacaktır da. Aziz ATATÜRK’ ün yine “ Vatan toprağı kutsaldır, kaderine terk edilemez” sözü, hem Sevr’ e ve Sevrcilere bir cevap, hem de Lozandaki dik duruşun bir simgesidir.

Lozan; Sevr’in ülkemizi emperyal güçler arasında pay etme ve uydu devletçikler yaratma hevesine de, tam boy bir kapak niteliği taşımaktadır.

yazı bana aittir.