******çü Düşünce Topluluğu
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

"YARSAV'dan sert yanıt"

Aşağa gitmek

"YARSAV'dan sert yanıt" Empty "YARSAV'dan sert yanıt"

Mesaj  Sertay YAYLA Çarş. Mart 26 2008, 22:12

YARSAV'dan sert yanıt

Vakıf Başkanı Eminağaoğlu, Ergenekon soruşturmasına ilişkin gerçek dışı bilgilerin servis edilmesinin hukuk dışı olduğunu belirtti

ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Yargıçlar ve Savcılar Birliği Başkanı (YARSAV) Ömer Faruk Eminağaoğlu , gizlilikle yürütülmesi gereken Ergenekon soruşturmasına ilişkin belirli bir kaynak tarafından gerçek dışı bilgilerin sürekli olarak basın yayın organlarına servis edilmesinin hukuk dışı amaçlara hizmet ettiğini belirtti.

Eminağaoğlu yaptığı yazılı açıklamada, bazı basın yayın organlarında kendisi ve YARSAV'ın yayın yasağı olan ve cumhuriyet savcısı tarafından yürütülmesi gereken bir soruşturma ile ilişkilendirildiğini, gerçekle bağdaşmayan, tek yanlı, amaçlı olarak üretilen haber ve yorumlara yer verildiğini ifade etti. Soruşturmanın Ceza Muhakemesi Yasası kuralları uyarınca gizlilik içinde yürütülmesi gerektiğini anımsatan Eminağaoğlu, "Soruşturmaya atfen, belirsiz bir kaynak tarafından, gerçek dışı bazı bilgilerin sürekli olarak basın yayın organlarına servisi bile hukuk dışı amaçlara hizmet edildiğini göstermektedir" dedi.

İki yıldır siyasi partiler soruşturma bürosunda görevli olduğunu anımsatan Eminağaoğlu, şunları kaydetti: "Yargıç ve savcıların serbestçe örgütlenmeleri yolunda hükümetin ve Adalet Bakanlığı'na, AB vaki taahhütlerine rağmen, yürütme organının etkisi altına alınamayan ve serbestçe faaliyette bulunan YARSAV'ın kurucu üyesi ve başkanı olmam, ayrıca YARSAV'ın yargı ile ilgili konularda faaliyetleriyle aldığı mesafe bu linç kampanyasını ortaya çıkarmıştır. YARSAV'a ve şahsıma yönelik bu saldırılar yeni olmayıp, kuruluşunun hemen akabinde YARSAV'ın tüzüğüne müdahale edilmiş, genel kurulu hakkında soruşturma açılmış, ayrıca fesih istemli soruşturma açılmış, bunlardan sonuç alınamamıştır."





Istanbul Barosu eski başkanlarından Kazan, Adalet Bakanlığı'na dilekçe verdi

Savcıya suç duyurusu

İstanbul Haber Servisi - İstanbul Barosu eski başkanlarından avukat Turgut Kazan , Ergenekon soruşturması kapsamında kamuoyunun da büyük tepkisine neden olan son olaylarla ilgili Ceza Muhakemesi Kanunu'nun (CMK) " İfadeye çağırma, zorla getirme/yakalama ve arama" ya ilişkin maddeleri çiğnediği, toplumda büyük korku ve dehşete yol açtığı gerekçesiyle özel yetkili Cumhuriyet Savcısı Zekeriya Öz hakkında Adalet Bakanlığı'na suç duyurusunda bulundu.

Avukat Kazan, Ergenekon soruşturması kapsamında aralarında gazetemiz başyazarı İlhan Selçuk , İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek ve eski İstanbul Üniversitesi Rektörü Kemal Alemdaroğlu' nun da aralarında bulunduğu 12 kişinin gözaltına alınmasıyla ilgili CMK'nin ifadeye çağırma, zorla getirme ve aramaya ilişkin 145, 146, 98, 116 ve 188'inci maddelerini hiçe saydığı ve toplumda büyük korkuya neden olduğu gerekçesiyle dün Cumhuriyet Savcısı Zekeriya Öz hakkında suç duyurusunda bulundu. Dilekçesinde, CMK'nin konuyla ilgili maddelerinin çok açık olduğunu vurgulayan Kazan, mevcut maddelere özel yetkili olan savcılık tarafından da aynen uyulması gerektiğine dikkat çekti. " Konutlarda, işyerlerinde ' gece vakti arama yapılamayacağı ' temel kuralı "nın çiğnendiğini ifade eden Kazan, CMK'nin 118. maddesinin 2. fıkrasında istisnaların gösterildiğini, ancak bu istisnaların keyfi biçimde genişletilip ana kurallara dönüştürülmesinin mümkün olamayacağını vurguladı.

Son olay, güvenceyi yıktı

Yasal gerçeğin değerlendirilmesi için mevcut maddeleri dilekçesinde aktaran Kazan, Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin 'e hitaben yazdığı dilekçede, " Çok iyi biliyorsunuz ki, yargılama yasaları herkes için, özellikle suçsuzlar için güvencedir. Son olay, bu güvenceyi yıktı. ' Geceleyin kapı çalınınca, sütçü gelmiştir diye uyanma hakkımız ' öldürüldü. Böyle demokrasi olmaz. Böyle hukuk devleti olmaz " görüşlerine yer verdi. Son uygulamalarla yaratılan dehşetin 12 Eylül örneklerini aştığını, yaşananların dehşetine kapılmış tüm yurttaşlar adına suç duyurusunda bulunduğunu belirten Kazan, şöyle devam etti: " Soruşturmanın 8 aydır ucu açık tutulması ve toplumsal olaylara denk dalga operasyonlara başvurulması, bu yönüyle makul sürenin aşılması ve adli yargılanma hakkının yaralanması bir yana, şüphelinin haklarını korumakla yükümlü olduğunu unutan ve temel kurallara aykırı davranan, özel yetkili Cumhuriyet Savcısı Zekeriya Öz hakkında 2802 sayılı yasanın 82. maddesi uyarınca, soruşturma açılması gerektiğini düşünüyorum. Yasal güvencelerin (halen) geçerli olduğu inancını tekrar canlandırabilmenin ve yaratılan korkuyu dağıtabilmenin başka yolu kalmadığını belirtiyorum. "





21 Mart gecesi gözaltına alınan eski İÜ Rektörü Kemal Alemdaroğlu 'şartla' serbest bırakıldı

Doğu Perinçek tutuklandı

Serbest bırakılan Prof. Alemdaroğlu, "Emniyette ve savcılıkta bana yöneltilen suçlamayla ilgili gizlilik kararı gerekçe gösterilerek bilgi verilmediği için suçlamaları kabul etmeyerek susma hakkımı kullandım. Burada da susma hakkımı kullanıyorum" diye konuştu.

Mahkemede verdiği ifadede kendisine yöneltilen suçlamalardan birinin de "Ergenekon yapılanması olarak belirtilen örgütün belgesini kaleme almak" olduğunu söyleyen Perinçek "Bu belge karakterimle, üslubumla ve mücadelemle kesinlikle bağdaşmamaktadır" dedi.

İstanbul Haber Servisi - Ergenekon terör örgütü operasyonu kapsamında 21 Mart gecesi Ankara'da gözaltına alınan İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek , "Ergenekon terör örgütünün üst düzey yöneticisi olmak", "devlete ait gizli bilgi ve belgeleri temin edip elinde bulundurmak" suçlarından tutuklanarak cezaevine gönderildi. Eski İstanbul Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Kemal Alemdaroğlu 'nun da " Ergenekon terör örgütüne üye olmak" suçunu işlediği gerekçesiyle adli kontrol altına alınmasına karar verildi. Alemdaroğlu'nun yaşı ve sağlık durumu dikkate alınarak tutuklanmadığı belirtildi. Perinçek, suçlamaların hayal ürünü olduğunu söyleyerek "ABD'nin, CIA'nın ve iktidar partisi olan AKP'nin komplolarıyla bu tür suçlamalarla karşı karşıya kaldım" dedi. Alemdaroğlu mahkemede de susma hakkını kullandı.

Ergenekon soruşturması kapsamında gözaltına alınan Prof. Dr. Alemdaroğlu, İşçi Partisi Genel Başkan Yardımcısı, Ulusal Kanal Genel Yayın Yönetmeni Ferit İlsever, Ulusal Kanal Yönetim Kurulu Üyesi Adnan Akfırat, Aydınlık Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Serhan Bolluk ve işadamı İbrahim Benli ise Beşiktaş'taki özel yetkili ağır ceza mahkemesine önceki gün saat 13.00 sıralarında sevk edildi. Savcılıktaki ifade alma işlemi saat 17.00'de başladı. Soruşturmayı yürüten Cumhuriyet Savcısı Zekeriya Öz ile Cumhuriyet Savcıları Mehmet Ali Pekgüzel ve Nihat Taşkın tarafından yapılan sorgulama 24 Mart 2008 Pazartesi günü gece saat 01.00'de bitti. Alemdaroğlu, İlsever ve Akfırat " Ergenekon terör örgütüne üye olmak " suçundan Bolluk ise " Ergenekon terör örgütüne yardımda bulunmak " suçlamalarıyla nöbetçi mahkemeye sevk edildi. Şüphelilerden Akfırat ve İlsever, örgüt üyesi oldukları iddiasıyla, Bolluk ise örgüte yardım ettiği iddiasıyla tutuklandılar. Mahkeme, Prof. Alemdaroğlu'nun üzerine atılı suçu işlediğine ilişkin kuvvetli suç şüphesinin varlığını gösteren olguların bulunmasını dikkate alarak, tutuklamanın şartlarının oluştuğunu belirtti. Alemdaroğlu'nun yaşı ve sağlık durumunu dikkate alındığında ise adli kontrol sisteminin uygulanmasına karar veren mahkeme, yurtdışına çıkışını da yasakladı. Mahkeme, Alemdaroğlu'nun, her ayın 1. ve 15. günlerinde evine en yakın karakola gidip, kendisine uygun bir saatte başvuru ve imza vereceğini hükme bağladı. Alemdaroğlu'na adli kontrol kararına uymadığı taktirde hakkında tutuklama kararı verilebileceği konusunda uyarıda bulunuldu.

Mahkemede de 'sustu'

Prof. Alemdaroğlu, "Emniyette ve savcılıkta bana yöneltilen suçlamayla ilgili gizlilik kararı gerekçe gösterilerek bilgi verilmediği için suçlamaları kabul etmeyerek susma hakkımı kullandım. Burada da susma hakkımı kullanıyorum " dedi. Örgüt üyesi olduğu yönündeki iddiaların siyasi bir komplodan ve safsatadan ibaret olduğunu savunan Adnan Akfırat, evinde ele geçirilen Susurluk belgelerine ilişkin " İddiaları kabul etmiyorum. Bende yakalandığı belirtilen belgeler kesinlikle devletin gizli belgeleri değildir. Gazeteciyim ve birçok gazetecide bulunabilecek belgelerdir" dedi. Şüphelilerden Ferit İlsever'e mahkeme sorgusunda İşçi Partisi'nde ele geçirildiği söylenen Yargıtay krokisinin ve güvenliği ile ilgili bilgilerin bulunduğu CD hakkında bir bilgisinin olup olmadığı soruldu. İlsever, " Bana savcılıkta ve emniyette hiçbir soru sorulmamıştır. Bu CD'yle hiçbir ilgim yoktur " dedi. Serhan Bolluk ise mahkeme ifadesinde, " Genel yayın yönetmeni olduğum Aydınlık dergisinde Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve Cumhurbaşkanı Abdullah Gül 'ün yaptıklarıyla ilgili yayın politikamız nedeniyle bu dosyayla irtibatlandırıldığımı düşünüyorum " dedi.

'Sabancı suikastı soruldu'

Avukatı Sait Türer ise müvekkiline, Aydınlık dergisinin Eminönü'ndeki idarehanesinde kendisinin olmadığı bir zamanda, han görevlisinin imzası alınarak yapılan aradama ele geçirilen, 'mavi renkli 1995 yılına ait bir bloknotta, Özdemir Sabancı suikastının olduğu tarih ve denk gelen sayfaya bu olayın sanıklarının isimlerinin yazılı olduğu' belirtilerek bu yazının kendisine ait olup olmadığının sorulduğunu belirtti. Müvekkilinin bu yazının kendisine ait olmadığını belirttiğini kaydeden Türer, "Benim anladığım, bu aramadan önce buraya, birilerinin, bulunması ve bu soruşturmada kullanılması amacıyla bu bloknotu koyduğu yönündedir. Yani olmayan delil yaratılmak istenmiştir" dedi.

"ABD, CIA ve AKP komplosu"

İP lideri Perinçek de önceki gece saat 02.30 sıralarında adliyeye getirildi. Perinçek adliye binasına alınırken " Ordunun hedef alındığını ve suç ortağı olarak gösterildiğini" söyledi. Sabah saat 06.20'de savcılık sorgusu biten Perinçek'i eşi ve oğlu da yalnız bırakmadı. Tutuklanması istemiyle İstanbul nöbetçi 11. Ağır Ceza Mahkemesi'ne sevk edilen Perinçek'in avukatları, ifade işlemine geçilmeden önce, mahkeme yargıcının bu dosya açısından tarafsızlığını yitirdiğini belirterek çekilmesini istediler. Yargıcın dosyaya ilişkin, telefon dinleme ve arama kararları verdiğini, dosya hakkında kısıtlama getirdiğini belirten avukatlar, birkaç saat sonra başka yargıcın nöbetinin başlayacağını belirttiler. Yargıç Metin Özçelik, avukatların söz ettiği kararların, haftalık nöbet işiyle yapılan olağan işlemler olduğunu belirterek çekilme talebini usul ve yasaya uygun bulmayarak reddetti. Bu karardan sonra Perinçek'in sorgusuna geçildi.

Perinçek, "Ben üzerime atılı suçlamayı kesinlikle kabul etmiyorum. Benimle ilgili iddialar hayal ürünüdür " dedi. Kendisine yöneltilen suçlamalardan birinin de " Ergenekon yapılanması olarak belirtilen örgütün belgesini kaleme almak" olduğunu söyleyen Perinçek şöyle devam etti: "Bu belge dikkatlice incelendiğinde benim karakterimle, üslubumla ve mücadelemle kesinlikle bağdaşmamaktadır. Ben İşçi Partisi Genel Başkanı'yım. Bölücü terörle ve çetelerle sürekli savaş halinde oldum. Ancak ABD'nin CIA'nın ve iktidar partisi olan AKP'nin komplolarıyla bu tür suçlamalarla karşı karşıya kaldım."

Delilleri karartma ve kaçma şüphesinin olmadığını, kişiliğinin ve yaptığı mücadelenin bunun en büyük kanıtı olduğunu söyleyen Perinçek, "Şu anda burada bulunmam bile benim yöneticisi olduğum iddia edilen örgütle hiçbir ilgimin olmadığının kanıtıdır. Tüm bu hususlar dikkate alınarak serbest bırakılmamı talep ediyorum " dedi. Perinçek'in avukatlarından Mehmet Cengiz , müvekkilinin hayatının, Susurluk hükümlüleri, İntikam Tugayı kurucuları gibi kişilerle ve yapılarla mücadeleyle geçtiğini, bu dosyada adı geçen kişilerle aynı potada tutulmasının mümkün olmadığını belirtti. Cengiz, " Atılı suçu işlediğine hiç kimseyi inandırmak mümkün değildir. Müvekkilimin kişiliği dikkate alınarak serbest bırakılmasını talep ediyorum" dedi. Mahkeme, Perinçek'in üzerine atılı suçun niteliği, delil durumu, atılı suçun CMK 100. maddesinde sayılan suçlardan olması ve şüphelinin bu suçu işlediğine ilişkin kuvvetli suç şüphesinin varlığını gösteren olguların bulunması nedeniyle tutuklanmasına karar verildiğini açıkladı.

Önceki gün oğlu Can ile adliyeye gelerek eşi Doğu Perinçek'i beklemeye başlayan Şule Perinçek , dün sabah eşinin Bayrampaşa Cezaevi'ne götürülmesinin ardından adliyeden ayrıldı.

16 saat sorgu

Tutuksuz yargılanmak üzere adli kontrol ile 16 saat süren sorgunun ardından serbest bırakılan Prof. Dr. Kemal Alemdaroğlu "Anayasaya, yasalara, demokrasilere, demokrasi hayranı kişilere yakıştırılamaz bir suçlama. Aslında hepimizin takdir edeceği nedenlerle yapılmıştır. Yargının bazı kararları arkadaşlarımızla ilgili olmuş ise de yargıya saygılıyız. Burada emniyet güçlerine de teşekkür ederim. Onlar bizi gayet güzel ağırladılar. İnanıyorum ki Türk toplumu, bu Ergenekon soytarısının ne demek olduğunu, en kısa zamanda ortaya çıkmasının ve birilerinin, iktidar sahiplerinin, Ergenekon'un üzerinden bir takım mesajlar iletmesini ve Ergenekon üzerinden bir takım çalışmalar yapmasını mutlaka ödeyecektir " diye konuştu
Sertay YAYLA
Sertay YAYLA
Cik
Cik

Mesaj Sayısı : 93
Kayıt tarihi : 15/10/07

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Sayfa başına dön

- Similar topics

 
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz