Giresun Üniversitesi'nden-Hocalı Katliamı-

[Erdinç YAKASIZ]

Giresun Üniversitesi, 26 Şubat 1992 yılında, Hocalı’da, Ermeniler tarafından katledilen Türkleri ve sonrasında yaşanan dramı “Ermeni’lerin Türk Mezalimi: Hocalı Katliamı” adlı bir konferansla andı.

Giresun Üniversitesi Güre Yerleşkesi Yeni Konferans Salonu’nda gerçekleştirilen etkinlikte, Giresun Üniversitesi Rektör Yardımcısı ve Fen Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Aygün Attar, katılımcılara Hocalı katliamını tüm yönleriyle anlattı.

Konferansın açış konuşmasını yapan Giresun Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Osman Metin Öztürk, konferansın, İsrail karşısında, insan hakları, temel hak ve özgürlükler, hukukun üstünlüğü adına Filistin’e sahip çıkanların, konu Türk Dünyası ve Türkler olunca niçin aynı duyarlılığı göstermediğinin sorgulanmasına vesile olması gerektiğinin altını çizdi.

Üniversitelerin evrensel olgulara ilgi göstermek, bu olgular ve olaylarla ilgili düşüncelerini açıklamak durumunda olan kurumlar olduklarını hatırlatan Prof. Dr. Öztürk, “Eğer olgular ve olaylar Türk Dünyası ve Türklerle ilgiliyse bunlara ilgi göstermek ve bunlarla ilgili olarak görüşlerini açıklamak evveliyatla Türk üniversitelerinin görevidir. Bu etkinlikle biz bunu yapıyoruz. Azerbaycan Türklerinin acısını, Türk dünyasının acısını, yüreğimizde hissediyor ve bir Türk üniversitesi olarak duruşumuzu açık ve net bir şekilde bir kere daha ortaya koyuyoruz” dedi. Prof. Dr. Osman Metin Öztürk, “Hocalı katliamı, bir hukuk katliamıdır. Hocalı katliamı bir insanlık ayıbıdır. Hocalı katliamı, Türk düşmanlığının çok somut ve çok güncel bir örneğidir. 1914 yılında yaşananlardan hareketle Türkiye’yi ve Türkleri soykırımla suçlayanlar, tereddüde mahal bırakmayacak şekilde ve 21. yüzyılın başında, Hocalıda, açıkça soykırım yapmış olanları, niçin hatırlamıyorlar, niçin gündeme getirmiyorlar diye kendi kendimize sormamız gerekir” diyerek sözlerini tamamladı.

Daha sonra Prof. Dr. Aygün Attar, Hocalıda, 26 Şubat 1992 yılında, 613 masum ve mazlum Türk’ün Ermeniler tarafından katledildiğini, 7 ailenin tamamen imha edildiğini, bin kişinin halen kayıp olduğunu ve bir milyon insanın hala çadırlarda, tren vagonlarında yaşam mücadelesi verdiğini, fotoğraf ve film gösterimi eşliğinde katılımcılara anlattı. Konferans salonunu hıncahınç dolduran öğrencilere ve Giresun halkına hitabeden Prof. Dr. Attar, Hocalıdaki Türklerin katledilmesinde Ermenilerin maşa olarak kullanıldığını, Türklerin katledilmesine asıl desteğin dönemin Rusya Federasyonu Başkanı Nobel ödüllü Michail Gorbaçov’un destek olduğunu anlattı.

Ermenilerin, masum ve mazlum Türkleri katletmede Hocalı’nın ilk ve son olmadığını anlatan Prof. Dr. Attar, 1902, 1905, 1918, 1922 yıllarında Anadolu, Azerbaycan ve Türk dünyasının değişik noktalarında Ermeniler tarafından Türklerin soykırıma tabi tutulduğunu söyledi. PKK terör örgütü aracılığıyla da bu soykırımın devam ettiğinin altını çizen Prof. Dr. Attar, modern dünyanın, Türklerin katledilmesine seyirci kaldığını ifade etti.


Hocalı’da Ermenilerin uyguladıkları sistemli katliamın yüzyılımızda görülen en büyük soykırım olduğunu ifade eden Aygün Attar, demokrasi savunucularının, hümanizma bayraktarlarının, böyle bir zulüm karşısında susmalarını anlamakta mümkün değildir diye konuştu. İmralı’da bulunan caninin sağlık durumunu gündeme getiren batılıların, bu soykırım karşısında ağızlarını açmamaları ne kadar düşündürücüdür sorusunu salona yöneltti.


Hocalıdaki bu soykırımda, 613 kişi hayatını kaybetmiş, yüzlerce insan yaralanmış, 1273 kişi kaçırılmıştır. Kaçırılan insanların yüz kişisinden, aradan geçen bunca yıla rağmen hala haber alınamadığını kaydeden Attar, insanlığın bu utanç tablosunu unutması yada görmezden gelmesi düşünülemez dedi. “Hocalıda o gün güneş bile yaşanacakların karanlığıyla erkenden battı. Torunun alnına iyi geceler öpücüğünü konduran aksakallı ihtiyar başlarına geleceklerden habersiz bir uykuya daldı, genç bir gelin kız gelinliğinin beyazlığındaki temizlik ve saflıkta bu zulümle karşı karşıya gelmiştir.” derken salonda duygulu anların yaşandığı gözlendi. “Hocalıyı anmak anlamak önemlidir. Bende ömrüm yettiği süre içerisinde bu yaşananları anlatacağım ve bizden sonraki nesillerin tarihlerini bilerek geleceklerinden umutlu olmalarının mücadelesini vereceğim.” dedi.


Prof. Dr. Aygün Attar, salonu dolduran öğrencilere hitaben “ Burada salonun yüzde doksanını oluşturan gençliğe, öğrencilere şunları söylemek istiyorum. Türk tarihi boyunca Türkler, gayri milletlere karşı hiçbir zaman soykırım uygulamamıştır. Türkler, büyük bir sevgi ve hoşgörüyü kendi medeniyet değeri olarak algılamış bir millettir”. Tarihimizin utanılacak bir yanı olmadığını ifade eden Attar, Ermeni meselesi başta olmak üzere, Türk dış politikasının hiçbir alanında savunmada kalınmasının doğru olmadığını, şeref ve kahramanlık sayfaları ile dolu Türk tarihinin bugünümüze ışık tutmadaki rolünün altını çizdi.


Konferansın ardından Giresun Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Osman Metin Öztürk, Prof. Dr. Aygün Attar’a teşekkür belgesini takdim etti.


Jandarma Bölge Komutanı Tuğgenerel Halim Tırkaz, Vali Yardımcısı Mustafa Özarslan, Giresun Cumhuriyet Başsavcısı Radi Akyol, İl Milli Eğitim Müdürü Halit Adıgüzel, Giresun Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet Candemir, Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Faruk Farsakoğlu, Belediye Başkanları, öğretim üyeleri, sivil toplum örgütlerinin başkan ve temsilcileriyle, üniversite öğrencilerinin katıldığı konferansa ilgi çok yoğundu.