******çü Düşünce Topluluğu
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

"Ütopya Aşireti' Pes Etti! "

Aşağa gitmek

"Ütopya Aşireti' Pes Etti! " Empty "Ütopya Aşireti' Pes Etti! "

Mesaj  Sertay YAYLA Perş. Şub. 14 2008, 03:12

NİLGÜN CERRAHOĞLU

'Ütopya Aşireti' Pes Etti!

Ertuğrul Özkök cumartesi günü "Kara Gözlüklü Aşirete İltica" ettiğini duyurdu:

"(Bu) bir insanın ütopya aşiretinden, kara gözlüklüler aşiretine ilticasının hikâyesidir... Olup bitene, demokrasi diye yutturulmaya çalışılan o ekseriyet megalomanisine, o nobranlığın arkasındaki sığlığa ve zavallı misyon duygularına.. şaşıyorum... Demek farklı gemilere binmişiz. Farklı denizlere açılmışız" demiş.

Özkök'ün "ütopya aşiretinde" yaşadığı yıllarda yazdığı yazılara dönüp bakmadan geçemedim.

3 Kasım 2002 seçimlerinin ardından yazdığı yazı örneğin: "Bu Temel Üzerinde İslamcı İnşaat Olmaz!" . Yanında "Le Monde" gazetesinden Plantu 'nun vur patlasın, çal oynasın bir karikatürü duruyor:

"Dekorda bir cami... Yanda, yukarı doğru fırlatılmış bir füze... Biri dini ve Doğululuğu, öteki Batı'yı ve gelişmeyi simgeliyor... Ve insanlar... Başörtülü-kara çarşaflı kadın, kara sakallı-kravatlı erkekler... Başı açık, göğsü dekolte kız... Herkes memnun, herkes zafer işareti yapıyor!"

Özkök'ün bu "karikatür tablosunda" -binbir gece masalları misali- kara çarşaflısı, dekoltelisi.. güle oynaya "tarihi zaferi" kutluyor; "füze gibi" hep beraber geleceğe "zıplıyoruz!"

"Seçim öncesi yazdığım yazılardan dolayı bana çok kızan oldu.." diye devam ediyor Özkök: "AKP'nin iktidara gelmesinden korkmuyor musun diye soranlara verdiğim cevap aynıydı: Ben Tayyip Erdoğan 'la İstanbul Belediye Başkanlığı'ndan beri görüşüyorum. Dünya görüşünü aşağı yukarı biliyorum. Bu temel üzerine İslamcı inşaat olmaz!"

'Kraldan fazla kralcı!'

Özkök'e göre Erdoğan, 2000'ler Türkiyesi'nin "yeni Özal 'ı" ! 1998'de yapmış: "Kasımpaşalı Haylazın, (Marlon) Brando Olarak Portresi!"

"Minareler süngümüz/Kubbeler miğferimiz/Camiler kışlamız/Müminler askerimiz" şiirinden ötürü Erdoğan'ın başı dertte...

Fazilet'te liderlik mücadelesi var. Erbakan mı, Erdoğan mı tartışması yapılıyor. Özkök ağırlığını Erdoğan'dan yana koyuyor. Ve "yükselen lider adayını" parlatıyor.

Erdoğan'ın "Türkiye'nin yeni Özal'ı olacağını" belirttikten sonra; Hürriyet yazarlarının bölündüğünü söylüyor:

"Bir bölümü Erdoğan'ı Erbakan'dan radikal buluyor. Benim bulunduğum küçük grup, aksi görüşte. Erdoğan dikkatli ve yumuşak bir üslup kullanıyor. Hayat tarzında Fazilet'in kravatlı kanadını temsil ediyor. Ama.. 'Demokrasi araçtır' sözü peşini bırakmıyor... Hatta 'Demokrasi tramvaydır. Gittiğimiz yere gider, orda ineriz' dediği söylenmişti. İşte burda danışmanı Sadık Albayrak devreye giriyor: 'Siz bir ara Tayyip Bey'in İhtiras Tramvayı'na bindiğini yazmıştınız. Bir İhtiras Tramvayı varsa, Başkan orda (muhafazakâr) Karl Madlen değil, (delidolu, serseri) Marlon Brando' dur..."

2002 seçimleri sonrasında "Haylaz Brando'ya" (!) bir an önce Başbakanlık yolunun açılması için Özkök tekrar sahaya iniyor.

"Kraldan Fazla Kralcı Bir Yazı" (15 Kasım 2002) başlığını taşıyan makalesinde, "Kişi için anayasa değişikliği yapılmaz" diyenleri: "Anayasa bir kere delinse ne olur!" demiyorum... 'Bir kere değiştirilirse ne olur!' diyorum" sözleriyle teskin ediyor.

Bitmedi. "Takkıye Sınavlarından Bir Bir Geçiyor!" (19 Kasım 2002) başlıklı yazıda "Karizma budur!" buyuruyor: "Özal'dan beri özlediğimiz lider.. Erdoğan'ı gözümde büyüten.. yeni ve klasik olmayan bir duruş... (RTE!) Takıyye sınavlarından bir bir geçiyor... Siyasete pozitif elektrik getiriyor... Türkiye'nin bu yeni uluslararası karizmasını Başbakanlığa getirmemiz gerekir..."

31 Ocak, 2004. Ve bir "ütopya aşireti" makalesi daha: "Kasımpaşalı Tayyip ve McLuhan " ...

Erdoğan çoktan Başbakan.

Cidde'de bir konuşma yapmış. Konuşmasında Günümüzde dünyanın 'global bir köy' olduğunu söylemiş.

E. Özkök bu "vizyoner laftan" (!) çok etkilenmiş. Global köy kavramını ilk kez 30 yıl önce iletişim bilimcisi Marshall McLuhan kullanmış. "Ütopyacı" arkadaşımız buna dikkat çekerek, lafı Avrupalı siyasetçilere getiriyor. Avrupalı liderlerin yorgun bir kıtanın, yorgun liderlerine dönüştüklerini söyledikten sonra sözü şöyle bağlıyor:

"Kasımpaşa'dan mezun Tayyip Erdoğan, Hegel, Sartre, Derrida okullarından mezun Fransız ve Alman siyasetçilerin önüne mi geçiyor?"

"ekseriyet megalomanisi" nasıl oluştu dersiniz?

Sosyolog yazarımız, lütfedip nesnel bir analiz sunabilir mi?

Günah böyle, edebiyat yaparak çıkartılmaz.

"Yanıldım. Hepinizi yanılttım. Özür dilerim!" diyerek çıkarılır.


nilgun@cumhuriyet.com.tr
Sertay YAYLA
Sertay YAYLA
Cik
Cik

Mesaj Sayısı : 93
Kayıt tarihi : 15/10/07

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Sayfa başına dön

- Similar topics

 
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz